Şimdiye kadar mide ülseri (veya ülserin gelişmekte olduğunu gösteren mide ekşimesi) geçiren herkes, ülserlerin neden olduğu rahatsızlığı bilir. Yine de çok azı köpeklerinde aynı semptomları tanıyor!
İnsanlarda mide ülserleri ağrılı olabilir - hazımsızlık, reflü ve rahatsızlığa neden olabilir. Ama köpek arkadaşınızın da bu soruna yakalanabileceğinizi biliyor muydunuz?
Köpeklerde mide ülserleriyle ilgili sorun, mide ekşimesi olduğunu bize söyleyememeleridir. Semptomlar çok belirsiz olabilir ve sıklıkla yanlış teşhis edilebilir veya diğer durumlarla örtüşebilir. Dahası, genellikle insanlarda ülserlerle ilişkilendirilen problemler (stres ve Helicobacterpylori enfeksiyonları) köpeklerde iyi tanımlanmamış veya anlaşılmamıştır.
Köpeklerde mide ülseri genellikle gastroduodenaldir; yani mide ve üst bağırsak yolunda, özellikle duodenumda bulunurlar.
Mide dört katmandan oluşur: En içteki mukozadır ve genellikle birçok önemli fizyolojik mekanizma ile mide asidinden korunur. Bir sonraki katman, submukozadır, ardından peristalsise, gastrointestinal (GI) sistemin hareketine neden olmak için hareket eden ve büzülen kas olan muskulardır. Son olarak, dışarıda serozadır.
Ülser, normal, sağlıklı dokunun aşındığı bir noktadır. Nokta tahriş olur ve kolayca kanar. Ülserler yalnızca mukozayı tutabilir veya serozaya (veya aradaki herhangi bir tabakaya) kadar gidebilir. Seroza söz konusu olduğunda, mide içeriği artık GI kanalının dışına sızabileceğinden, ülserin delinmiş olduğu kabul edilir.
Köpeklerde Mide Ülseri Belirtileri
Köpek ülserinin semptomları çeşitlidir. Berlitileri, İştah azalması, sık geğirme veya kusma, dudak yalama ve salya akması, kanlı kusma, kilo kaybı, karın ağrısı ve koyu, katranlı dışkı (melena olarak adlandırılır) olarak sayılabilir. Bu belirtilerden en sıklıkla karşılananı kusmadır.
Bu semptomlar çok çeşitli sorunları temsil edebileceğinden, bu endişeleri gidermenin ilk adımı veteriner hekiminize kapsamlı bir fiziksel muayene yaptırmaktır.
Mide ülseri olan hastalarda belirli bir cins, cinsiyet veya yaş farklılığı yoktur. Bununla birlikte, Iditarod kızak köpekleri gibi son derece atletik köpeklerin daha yüksek mide ülseri prevalansına sahip olduğunu belirtmek ilginçtir. Bu semptomları olan bir köpeğiniz varsa, mide ülseri olası bir neden olarak listede yer almalıdır. Durumun neden böyle olduğu tam olarak anlaşılamamıştır.
Köpeklerde Mide Ülseri Nedenleri
Köpeklerde ülsere neden olabilecek birçok şey vardır.
NSAID'ler / kortikosteroidler
Köpek ülserlerinin en bilinen nedeni, steroidal olmayan antiinflamatuvar ilaçların (NSAID'ler) ve kortikosteroidlerin (prednizon ve deksametazon gibi) kullanılmasıdır.
Bu ilaçlar, akut yaralanması ve artrit gibi birçok durum için faydalıdır. Sonuç olarak, sık sık reçete edilirler. Her ikisi de prostaglandinleri (PG'ler) inhibe ederek iltihabı azaltır. Bununla birlikte, köpeğin prostaglandin seviyeleri çok fazla azalırsa ve / veya çok uzun süre kalırsa, mide ülseri meydana gelebilir. Çünkü PG'ler aside karşı sağlıklı bir mide bariyerini korumak için kritik öneme sahiptir.
NSAID'ler ağrı yönetimi için son derece faydalı ilaçlar iken, yan etkileri ve riskleri yoktur. Bu nedenle, ağrılı durumları yönetirken, NSAID'leri kullanmadan önce fizik tedavi, eklem takviyeleri (örn., Glukozamin ve kondroitin), balık yağları ve akupunktur gibi alternatif ve tamamlayıcı tedavilerle başlamak mantıklıdır.
Ne yazık ki steroidler, immün aracılı hemolitik anemi ve trombositopeni gibi belirli otoimmün durumların yönetimi için kritiktir. Bu durumlarda kaçınılamazdır, bu nedenle mide ülseri semptomlarının izlenmesi kritik önem taşır.
Önemli: Steroidler ve NSAID'ler neredeyse hiçbir zaman kombinasyon halinde kullanılmamalıdır. Yüksek doz steroidlerin çok düşük dozlarda aspirin ile kullanılacağı otoimmün hastalıklar gibi nadir durumlar vardır, ancak bunlar spesifik durumlardır. Çoğu durumda ikisi asla birlikte uygulanmamalıdır. Bunu yapmak, yaşamı tehdit eden ülser riskini önemli ölçüde artırır.
Reçetesiz satılan ürünleri köpeklerinize vermemeniz de çok önemlidir. İbuprofen, naproksen, meloksikam, ketorolak ve aspirinin hepsi insan NSAID'leridir. Bunlar köpekler için aşırı derecede toksik olabilir ve mide ülserine ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.
Endokrin Bozuklukları
Hem Addison hastalığı (kortizol eksikliği) hem de Cushing hastalığı (aşırı kortizol) mide ülserine yatkınlık yarattığı bilinmektedir. Köpeğinizin bu hastalıklardan herhangi biri varsa, veteriner hekiminiz mide ülseri için tetikte olmalıdır.
Akut ve Kronik Böbrek Hastalığı
Böbrekler çalışmadığında vücut toksinlerden kurtulma yeteneğini kaybeder. Mide asidi seviyeleri yükselir ve ülsere yol açar. Böbrek hastalığının belirtileri ülserasyonla tamamen aynı olabilir, bu nedenle genellikle her ikisi için de tedavi başlatılır.
Tümörler
Mide asidi sekresyonunu artıran ve ülserlere yatkınlık oluşturan histamin (alerjik reaksiyonlardan sorumlu) salgılarlar. Gastrinomalar midede bulunan tümörlerdir ve ayrıca büyük miktarlarda mide asidi salgılar.
Diğer, Daha Az Yaygın Nedenler
Bunlar arasında karaciğer hastalığı, iltihaplı bağırsak hastalığı, yabancı cisimler ve kostik malzemelerin yutulması yer alır.
Köpeklerde Mide Ülseri Teşhisi
Köpeğinizin mide ülseri semptomları varsa, ilk adım veteriner hekiminize danışmaktır. Yukarıdaki nedenlerin çoğunu dışlamak için kapsamlı bir fizik muayene ve teşhis gereklidir. Bu, tam kan sayımı ve kimya paneli gibi burundan kuyruğa fiziksel ve kan çalışmasını içerecektir.
Bulgular, anemi ve düşük proteinleri (ülser yoluyla kan kaybından) ve yüksek kan üre nitrojenini (BUN) içerebilir. Bazı durumlarda iltihaplanmaya yanıt olarak beyaz kan hücresi sayıları yükselebilir.
Veteriner hekiminizin yapabileceği diğer testler arasında bir baryum çalışması ve abdominal ultrason bulunur. Bir baryum çalışmasında, bir köpeğe ağız yoluyla büyük miktarda parlak kontrast verilir. Radyografiler hemen ve daha sonra önceden belirlenmiş çeşitli aralıklarla alınır. Baryum, röntgende parlak beyaz renkte görünür. Midede kusuru gösterebilir.
Ultrason, görülmesi çok zor olsa da ülserleri değerlendirmek için de kullanılabilir. Ülserasyonagastrinoma gibi bir mide kitlesi neden oluyorsa, o zaman ultrason onu tanımlayabilir.
Özel testler bir ülseri daha kesin olarak teşhis edebilir. Endoskopi altın standarttır, ancak bu birçok klinikte mevcut değildir. Genelde anestezi altında yapılacak endoskopi için bir uzmana sevk edilmeniz gerekir. Uyurken yemek borusundan bir köpeğin midesine ve ince bağırsağına bir kamera geçirilir. Kesin tanı için sıklıkla küçük örnekler alınır (biyopsi). Sonuçlar bir ila iki hafta içerisinde çıkacaktır.
Köpeklerde Mide Ülseri Tedavisi
Mide ülseri tedavisi, altta yatan nedene bağlıdır. Biri bulunamazsa, genel tedavi antasitleri, yumuşak bir diyet ve sukralfat gibi gastroprotektanları içerir. Bakteriyel bir neden düşünülüyorsa, o zaman antibiyotiklerle spesifik bir tedavi önerilir.
Başlıca antasit sınıfları proton pompası inhibitörleri (PPI'ler) ve H2 blokerleri. Her ikisi de mide asidi üretimini düşürmek için biraz farklı şekillerde çalışır. Famotidin (Pepcid) bir H2 blokeridir, omeprazol ve pantoprazol ise PPI'lardır.
Carafate (sukralfat), ülser tedavisinde sıklıkla kullanılan bir diğer ilaçtır. Ülser bölgelerini kaplayan yatıştırıcı bir ajandır. Suda çözülmüş tablet (bulamaç) olarak verilir. Rahatsızlıktan kurtulmak için günde üç defaya kadar verilebilir.
Diğer tedavi yöntemleri, haşlanmış tavuk ve pirinç gibi hafif bir diyet içerebilir. Normal GI flora popülasyonlarını korumak için gıdaya probiyotikler eklenebilir. Zencefilin de GI ülserleri üzerinde bazı olumlu etkileri olabilir.
Perfore ülserler şiddetli, yaşamı tehdit eden acil durumlardır. Ülser, mide veya bağırsağın dört katmanını da tamamen aşındırdığında bir delinme meydana gelir. Bu, bakteri yüklü mide ve bağırsak sıvısının karın boşluğuna sızmasına izin vererek büyük iltihaplanma, enfeksiyon ve sepsise yol açar. Perfore ülser tedavisi, şok ve enfeksiyonun stabilizasyonu ve ardından ülserlerin onarımı için ameliyatı içerir.
* Yukarıdaki bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Web sitemizde yer alan hiçbir bilgi bir "veteriner hekim'in" görüşü kadar değerli değildir. Evcil hayvanınızın sağlığı ile ilgili tüm konularda veteriner hekiminize danışmanızı öneriyoruz.